17 Mart 2015 Salı

ASTROLOJİDE FELAKET SENARYOLARI

Kötü senaryo yazıcıları da evrenin bir yüzüdür, bir veçhesidir ve kendi misyonlarını yerine getirir. Ancak inanıp inanmamak da karşıdaki kişilerin tercihidir.

Satış için flaş haberler gereklidir. Rating için de öyle. O zaman ne kadar “eyvah” diye bağırırsak o kadar ilgi toplayabiliriz. Oysa astroloji sadece ve sadece dünyaya gelmiş her varlığın yaşam yolundaki bazen engebeleri, yokuşları, hendekleri bazen uçsuz bucaksız düzlükleri, bazen darlıkları, bazen bollukları işaret eder. “Herkes kendi kıyametini yaşar” abartılı ama doğru bir söz. Biz her zor gökyüzünde, onun yaşamımızda sembolize ettiği alanda “kendi” kişisel büyümemizi yaşarız. Orası egomuzla en çok yüzleştiğimiz andır, eğer gökyüzü o kadar sert ise. O ego sınavı orada, bizim için vardır. Ya kabul, hoşgörü, bağışlama(içten, kibirsiz), kayıtsız kalma, durgun su olmayı öğreniriz o gökyüzü ile, ya da egomuzu savunur, bütünlemeye kalır, bir sonraki dahaki zor gökyüzünde yeni bir sınava gireriz.

Eğer gökyüzünde bir sert açı varsa, bu bir felaket değil, insanın içine dönüp daha çok bakması, anlaması, fark etmesi gereken dönemlerdir. Zorluklar olmasa nasıl ve NEDEN içimize dönüp bakacağız ki? Onlar bizim büyümemiz için birer fırsat. Zaten şimdi, bu zorlukta beklenen büyümeyi yaptıysak, gökyüzünün bir dahaki zorluğunda bu kadar zorlanmayacağız belki de hiç zorlanmayacağız.

O yüzden sert gökyüzü bir felaket haberi değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder