Hep olduğu gibi, bir danışanıma yazdığım bir yanıt bana yine burda daha genişletilmişini yazmak için ilham verdi.
Senin (ve hepimizin) burada geliştirmen gereken yetenek ANDA KALMAK. Anda kal. Anda kalmak en büyük ruhsal gelişmişlik halidir. En büyük ruhsal gelişme pratiğidir. Şu an masanda oturuyorsun mesela, o masanın kenar çizgisiyle, kıvrımlarıyla ilgilen boş kaldığında. Tabii daha önce işine yoğunlaş. İşine yoğunlaşırken o kâğıdın kenarı, köşesi, odadaki çiçekler... Yani bulunduğun ortamın ayrıntılarına odaklan. Çünkü o AN bir hediye sana. Komik gibi görünüyor ama gerçekten böyle. Her AN bir hediye. (ingilizce ve daha da kökte latincede "present" da hediye anlamındadır biliyorsun" Her AN'ı en derinine kadar yaşamamız lazım. İçinde bulunduğun AN'ı tam idrak etmek, yani VAROLUŞ'un içine tam olarak girmek ve onu kavramak için AN'ı tam olarak idrak etmen gerek. Odandaki kâğıdın, kalemin kıvrımlarına bak. Onların varoluşunu idrak et. Odana giren birini tüm aurasıyla kavrayarak bak ona. Çünkü o AN'ı seninle paylaşıyor ve bir VAROLUŞ olarak senin bir parçan o. AN'da kalmak var oluşu kavramaktır. O zaman seni üzen kişilerin bu muhteşem varoluş içinde hem ne kadar önemli (var oluş açısından) hem de ne kadar önemsiz (senin auran açısından) olduğunu idrak edersin. Bir var oluş olarak ona sevgi duyarsın ama egon devreye girip bu sevgi yerine tutku beslemezsin. Auran kendine kalır. O alana hiç kimseyi sokmazsın. Bunu pratik etmen için muhtemelen o senin hayatında. Çünkü evrende bağımlılıklara yer yok. Her halimizle özgür olmalıyız. Sen özgür yaratıldın. Neden bu özgürlüğünü bir başkasıyla buluştun ya da buluşamadın ya da o şunun adını andı ya da anmadı meselelerine feda edesin ki. Her AN'ı kutla.. En büyük varoluş biçimi bu. O AN'a ve senin aurana, o anda orada bulunmayan başka birş eyin ya da birilerinin girmesine izin verme. AN ne gerektiriyorsa ona yoğunlaş ve AN'ın getirdiği her şeye. Bir kaleme bile.
Bir satış sözleşmesi mi yapacaksın, o senin bütün evrenin -olsun- o AN. Sözleşmenin virgülüne kadar odaklan. Evren o anda bir sözleşme bir de sen. An’da kal. An’ı yaşa, bütün unsurlarıyla. Geçmiş yok-gelecek yok. Sadece sözleşme ve sen var. Ofisten çıktın, araba kullanıyorsun, eve, sürücüsün. Şimdi evren bir araba, direksiyon ve sen. Gereken ne ise yap. Şu an evrende bir akan trafik var bir sen. Trafiğe yoğunlaş, arabaların lambaları, hızları, öz camdan gördüklerin. O an bütün evren bu ve sen onun gereklerini yerine getiriyorsun. Andan kaçmak da olmaz. An her unsuruyla en derinlemesine ve bütün gerekleri yerine getirerek yaşanmalı. Geçmiş yok, ofisteki sözleşme yok, “o bana bunu demişti, ben de keşke ona şunu deseydim” yok. Geçmiş yok. Gelecek de yok. “Yarın sözleşmeye şu maddeyi koysam mı yok”. O, o anın meselesi. Ve en güzel o anda çözümlenecek, sen o an’a yoğunlaşınca. Şimdi eve geldin. Bak anahtar, nasıl da ucu şekil şekil değil mi. Ne kadar fonksiyonel. Onun FARKINA VARIYORsun. Anahtarın deliğe girip, sadece o kapıyı açması ne ilginç değil mi, bak o AN sana bu mucizeyi sunuyor. Ve AN’lar böyle sürer gider. O An ne varsa EVREN o’dur. Eve girdin, şimdi çocukları doyurmak gerekiyor. Dolabı açtın, yeşilliklere bak, salata yapacaksın. Ne güzeller değil mi? Her tarafı kıvrım kıvrım. Domatesler, salatalıklar rengârenk. Domatesler nasıl yusyuvarlak. İncele onları. Evrende bir domates var bir de sen. Kesiyorsun, evrende bir salata var bir de sen. Çocukları geliyor masaya, belki bir tanesinin ateşi çıkmış, hasta, belki çok hasta. Şimdi evrende bir sen varsın bir de o hasta çocuk. Şimdi tedavi, önlem ve belki doktor zamanı. Şimdi evrende bir sen varsın bir de doktor mesela. Dikkatle onun ne dediğine odaklanıyorsun.
Ya da eve dönerken bir araba geldi seninkine arkadan çok fena vurdu ve sen başını çok fena çarptın. An hemen hastaneye gitmeni gerektiriyor. Hemen gidiyorsun, kendini doktorlara ve evrenin koruyuculuğuna teslim ediyorsun. Çünkü gerekeni yaptın. Hastaneye geldin. Orada yapılanlara odaklan. Keşke direksiyonu biraz sağa çevirseydim deme. O an bitti. Şimdi bu var. Ve sen bunun gereğini yapıyorsun.
Gibi.
İşte bu ÖZ'dür, AN'da yaşayan, AN'ın gereğini yapıp, kaygı duymaya vakti olmayan.
En guzel AN kutlamaları bizimle olsun :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder